Dolar 32,3130
Euro 35,0793
Altın 2.309,71
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

Ekonomide toparlanma ikinci yarıda

Ekonomide toparlanma ikinci yarıda
16 Ocak 2019 11:57 | Son Güncellenme: 16 Ocak 2019 11:58
A+
A-

 

Gedik Yatırım, Türkiye ve dünya piyasalarını mercek altına alan 2019 Yılı Strateji Raporu’nu açıkladı. Küresel pazarlardaki ekonomik durumun yeni bir denge arayışında olduğunun kaydedildiği raporda, Türkiye’de 2019 yılı ilk yarısının zorlu geçeceği ancak ikinci yarıda toparlanmanın muhtemel olduğu belirtiliyor. Raporda ayrıca enflasyon değerlendirmesi kapsamında 2019 yılı sonunda yıllık ortalama enflasyonun %16.6 olarak gerçekleşeceği tahmini yapılıyor. Verilerde 174 milyar dolar olarak görünen dış borcun aslında 91 milyar dolar olduğu da vurgulanırken, 2019 yılında borç çevriminde sorun yaşanmayacağı öngörülüyor.

Banka kökenli olmayan yatırım kuruluşları arasında en fazla yatırımcıya sahip Gedik Yatırım, 2019 Yılı Strateji Raporu’nu açıkladı.“Ekonomi ve Piyasalarda Yeni Denge Arayışı” başlıklı raporda, 2019 yılında ekonominin dünyada ve Türkiye’de nasıl seyredeceği yönündeki beklentiler, pazara ilişkin tahminler ve riskler ortaya konarak piyasaların değerlendirmesi yapıldı. Raporda, 2019 yılında Türk ekonomisinde “ilk yarıdaki zorlu görünüme rağmen ikinci yarıda toparlanma ve fırsatların son derece muhtemel olacağı” beklentisi öne çıktı.

2019’da tahmini büyüme %1.6

2019 Yılı Strateji Raporu’na göre, 2019 yılının ilk yarısında enflasyon tarafındaki yüksek seyrin devam etmesi zorlayıcı bir unsur olarak öne çıkarken, yılın ikinci yarısı itibariyle, gerek büyüme gerekse enflasyon tarafında baz etkiler olumlu yönde katkı vermeye başlayacak. Raporda makroekonomik görünüm açısından Türkiye’de 2019 yılının iki ayrı hikâyeye sahip olabileceğine işaret edilirken, 2017 yılında %7,4 olan büyümenin 2018 yılında %3 ve 2019 yılında ise %1,6 seviyesinde gerçekleşmesi öngörülüyor.

Raporun enflasyon değerlendirmesinde ise 2019 yılı sonunda yıllık ortalama enflasyonun %16.6 olarak gerçekleşeceği tahmini yapıldı. Raporda, “Enflasyon görünümü ve enflasyon beklentilerinde kalıcı iyileşmeden emin olunduğu takdirde yıl içinde politika faizinde kademeli indirimlere gidilebileceğini değerlendiriyoruz” ifadesi kullanıldı.

Borç çevriminde sorun olmayacak

Raporun dış borçlara ilişkin bölümünde ise artan maliyetlere karşın borç çevriminde sorun görülmediği de bildiriliyor. Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku ilk bakışta 174 milyar dolar olarak görünmesine rağmen, stok niteliğinde olan, fiili anlamdaki (mevduat ve ticari krediler hariç) borç toplamının aslında 71 milyar dolar olduğu kaydedildi. 2019’daki yaklaşık 20 milyar dolarlık cari açık ilave edildiğinde bu rakamın 91 milyar dolar olduğu vurgulandı. 2018 yılının zorlu geçmesine rağmen 30 milyar dolar civarındaki cari açığın kapatılabildiğini hatırlatan rapor, dış borç konusunda artış eğilimindeki maliyetlerin yanı sıra çevrim konusunda herhangi bir zorluk yaşanmayacağını öngörüyor.

Gedik Yatırım 2019’da yatırıma devam ediyor

2019 Yılı Strateji Raporu’nun verilerinin açıklandığı toplantıda bir konuşma yapan Gedik Yatırım CEO’su Onur Topaç, sermaye piyasalarına olan inancını dile getirerek Gedik Yatırım’ın sektörün öncüsü olma yolundaki çalışmalarına hızla devam ettiğini belirtti. “Sermaye piyasalarına güvenimizle çıktığımız yolculuğumuza şu an 42 şube ve 335 çalışanımız ile devam ediyoruz. Sektörümüzün en çok şubesi olan ve en çok çalışanı olan 2’nci yatırım kuruluşuyuz. 2015 yılının sonundan itibaren çalışan sayısı bakımından %26 daralan sektörümüzde, aynı dönemde çalışan sayımızı %8 arttırarak sektöre duyduğumuz güveni gösterdiğimizi düşünüyoruz” dedi.

“Gedik Yatırım olarak 2018 yılında da teknolojik altyapımız için önemli yatırımlar yaptık” diyen Topaç, sözlerini şöyle sürdürdü: “•Dijitalleşen dünyamızda, yatırımcılarımıza en iyi hizmeti dijital ortamda da vermek için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bu doğrultuda 2017 yılının başında – Türkiye’nin Yeni Nesil Yatırım Platformu – Gedik Trader’ın lansmanını yapmıştık ve 3 yıl içerisinde 100 bin kullanıcıya ulaşmayı hedeflemiştik. 2018 sonu itibariyle hedefimizi geçmiş bulunmakta ve toplamda ulaştığımız 125 binin üzerindeki mevcut ve her gün bu kitleye dahil olan yüzlerce yeni kullanıcımıza en iyi ürünü sunmak için çalışmaktayız.”

Sermaye piyasası arzları 2019’da da sürecek

Topaç, Gedik Yatırım olarak 2018 yılında Pay Vadeli VİOP kontratlarıyla başladıkları piyasa yapıcılık işlemlerine de 2019 yılında devam edeceklerini kaydetti. “Piyasa yapıcılık kanalı ile sermaye piyasalarının gelişimine sağladığımız katkının daha da artmasını hedefliyoruz” şeklinde konuşan Topaç, “Gedik Yatırım olarak Peker GYO halka arzında 17 kurumun katıldığı arzda konsorsiyum lideri ve Trabzon Limanı arzında ise eş lider olarak yer aldık. 2019 yılı ve sonrasında şirketlerin sermaye piyasası arzlarına ilgisinin hem pay hem de borçlanma ihraçlarında artarak devam edeceğini, şirket birleşme ve satın almalarının da hızlanacağını öngörüyoruz. Gedik Yatırım olarak 2019 yılında kurumsal finansman faaliyetlerinde önde gelen kuruluşlar içinde olmayı planlıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Finansmana erişimde sermaye piyasası kritik

“Sermaye piyasaları, ülkemizin finansmana erişim için büyütmek zorunda olduğu en önemli kanal” yorumunu yapan Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık ise “Türkiye finans sektörünün ezici ağırlığı bankacılık sektörü üzerinde. Bu yapının önümüzdeki yıllarda değişeceği bir döneme giriyoruz. Zira Türkiye’nin büyümesini sağlayacak başlıca kaynaklardan biri de sermaye piyasaları” dedi.

Ayışık ayrıca küresel piyasalar konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Ayışık, “Oluşan ‘yeni normal’in ilk sonuçlarını gördüğümüz 2018 yılının ardından 2019 yılı itibariyle küresel ekonomi ve piyasalarda ‘yeni denge’ arayışının ön planda olacağını görüyoruz. Bu süreç kaynaklı olarak da oynaklık ve belirsizliğin zaman zaman ön plana çıkabileceğini düşünüyoruz. Ticaret savaşı ve gelişmiş ülke merkez bankalarının normalleşme kapsamında atacağı adımlar 2019 yılının önemli gündem maddeleri olmaya devam edecek” şeklinde konuştu.

Yayınladıkları Strateji Raporu’nun adeta gelenekselleştiğini de ifade eden Ayışık, “2019 Yılı Strateji Raporumuzu her zamanki özenimizle, dünya ve Türkiye ekonomilerinin nabzını tutarak kapsamlı bir şekilde hazırladık. Bizimle çalışan ya da çalışmayan tüm yatırımcılara yol göstermek ve yatırımlarını sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmelerini sağlamak bizim için büyük bir sorumluluk” dedi.

Önemli fırsatlar doğabilir

Toplantıda rapora ilişkin bilgiler veren Ekonomist Erol Gürcan, Türk ekonomisinde 2019 yılı ilk yarıyılın zorlu geçmesini beklediklerini belirterek, “İlk çeyrek sonundaki yerel seçimlerin öncesi ve sonrasında ekonomi politikası bileşiminin eşgüdüm ve kararlılıkla iktisadi faaliyetteki dengelenmeyi destekleyici yönde şekillenmesi; yalnızca ekonomideki mevcut zorlukların aşılmasına yönelik önemli bir katkı vermekle kalmayıp önemli fırsatları da beraberinde getirebilir” dedi. Gürcan, “Yurtiçi iktisadi faaliyette 2018 yılının ikinci yarısı itibariyle gözlenen yavaşlama eğiliminin 2019 yılının ilk yarısında da devam etmesi oldukça güçlü bir olasılık. Mevcut temel ve öncü göstergelerin tamamına yakını ekonomik büyüme performansı üzerinde 2019 yılının ilk yarısında aşağı yönlü baskı olacağını işaret etmekte” diyerek sözlerini tamamladı.

Yatırımcıya tavsiye: Seçici yatırıma gidin

Hisse senetlerinin durumu konusunda değerlendirmelerde bulunan Gedik Yatırım Araştırma Direktörü Ali Kerim Akkoyunlu ise, 2019 yılında yatırımcıların, yaptıkları yatırımlarda seçici olmaları gerektiğini dile getirdi. Akkoyunlu, “Son yıllarda üst üste yaşanan şoklar nedeniyle TL varlıklar, benzer ülke varlıklarına kıyasla iskontolu kalmaya devam etti. Ancak, uzun süredir devam eden bu iskontoyla birlikte TL varlıklara yönelik bir katalist/hikâye ihtiyacı da sürüyor. Özellikle makroekonomik göstergelerdeki dengelenme sürecinin beklentiler doğrultusunda gerçekleşmesi durumunda yılın ikinci yarısı itibariyle beklenen hikâye oluşmaya başlayabilir” şeklinde konuştu.

Gedik Yatırım 2019 Yılı Strateji Raporu’nda öne çıkan satırbaşları:

Piyasa tahminleri
BİST 100
Düşük-yüksek 80,000 – 120,000
Kapanış 115,000
Dolar/TL
Düşük-yüksek 4,90 – 6,20
Ortalama 5,62
Kapanış 5,98
Gösterge Tahvil Faizi
Düşük-yüksek 17,25 – 22,75
Kapanış 17,50
Makroekonomik veri tahminleri
Ekonomik Büyüme
GSYH (cari, milyar TL) 4,527
GSYH (cari, milyar dolar) 805
GSYH (zincirlenmiş hacim, yıllık yüzde değişim) 1,6
Kişi Başına GSYH (bin dolar) 9,800
Enflasyon
Yılsonu TÜFE (yıllık yüzde) 16,6
Ortalama TÜFE (yıllık, yüzde) 19,2
Ödemeler Dengesi
Cari Denge (yılsonu, milyar dolar) -20,0
Cari Denge/GSYH (yılsonu, yüzde) -2,5
Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi
Bütçe Dengesi (yılsonu, milyar TL) -99,6
Bütçe Dengesi/GSYH (yılsonu, yüzde) -2,2
İstihdam
İşsizlik Oranı (yıllık ortalama, yüzde) 12,6

2019’un Siyah ve Beyaz Kuğuları

Gedik Yatırım, 2019 Yılı Strateji Raporu’nda yukarı ve aşağı yönlü potansiyel riskleri değerlendirirken Siyah Kuğu ve Beyaz Kuğu ifadelerini kullanıyor. Öngörülemeyen ve oldukça önemli bir etki bırakan, gelecekten ziyade geçmişe bakıldığında daha kolay nedenselleştirilebilen riskler Siyah Kuğu, pozitif riskler ise Beyaz Kuğu olarak adlandırılıyor.

Siyah Kuğular

  • Gelişmiş ülkelerde beklenenden hızlı artan enflasyon görülmesi
  • Jeopolitik endişelerin tırmanması
  • Algoritmik emirlerin giderek ağırlık kazanması kaynaklı kısa süreli yüksek oynaklıkların görülmesi
  • Türkiye: Temel makroekonomik verilerde öngörülemeyen bozulmalar
  • Türkiye: Ülke risk priminin artması

Beyaz Kuğular

  • Ticaret savaşı endişelerinin sona ermesi
  • Gelişmiş ülke merkez bankalarının normalleşme sürecini piyasa dostu yaklaşımlarla sürdürmesi
  • Brexit’in rafa kalkması ve/veya anlaşmalı ayrılık için sürecin uzatılması
  • Türkiye: AB ile müzakere sürecinin hızlanması
  • Türkiye: Jeopolitik risklerin ciddi anlamda azalması
  • Türkiye: Kredi notu ve/veya kredi not görünümünde olumlu revizyon görülmesi

Türkiye ekonomisi

  • 2019 yılı büyüme tahmini %1.6 seviyesinde.
  • Yıllık TÜFE yılın ilk yarısında yüksek kalmaya devam ederken ikinci yarısında %20 seviyesinin aşağısında dengelenmeye başlayacak. 2019 yılı sonundaki tahmini TÜFE ise %16.6.
  • Türkiye’nin ekonomik görünümüne bakıldığında öncü büyüme göstergeleri genel olarak negatif bölgede kalmaya devam etmekle birlikte, 2018’in 4’üncü çeyreği itibariyle bir miktar dönüş görülebileceğinin işaretlerini barındırıyor.
  • Yakın dönemde gelen dönüş sinyalleri her ne kadar sınırlı olumlu görüntü oluştursa da, güçlü bir toparlanma sinyalinden bahsetmek için erken.
  • 2019 yılı sonunda enflasyon %16.6 olarak gerçekleşebilir.
  • Bazı sektörlere yönelik vergi indirimlerinin 2019 yılının ilk 3 aylık dönemine uzatılması, elektrik-doğalgaz fiyatlarında yapılan %10 indirim, zayıf iç talep ve çekirdek iç göstergelerdeki düşüş trendi enflasyon görünümü açısından olumlu.
  • Asgari ücrette yapılan %26 oranındaki artış, yeni yılla birlikte yapılan vergi ayarlamaları kaynaklı artışlar, ÜFE’deki yüksek seyrin devam etmesi, gıda enflasyonundaki katılık eğilimi, yakın dönemde TL’de artan oynaklık ve 2019’un ilk yarısındaki düşük baz etkisi önemli yukarı riskler.
  • 2019 yılında cari açığın finansman kalitesi ön planda olacak.
  • Cari dengede en önemli aşağı yönlü risk iktisadi faaliyetteki yavaşlama. En önemli yukarı risk ise petrol fiyatlarında görülebilecek sert yükselişler.
  • Bütçe dengesinde tasarruf tedbirleri ve mali disiplin en önemli aşağı risk görülüyor. En önemli yukarı yönlü risk ise büyümedeki yavaşlama kaynaklı vergi gelirlerinde olası düşüş ve teşvik odaklı harcamalarda beklenenden yüksek artış ve artan borçlanma maliyetleri kaynaklı faiz giderlerinde artış.
  • İşsizlikte teşviklerin de katkısıyla yılın ikinci yarısında toparlanma bekleniyor. Büyümedeki yavaşlama ve artan maliyetler ise işsizliğin giderilmesi konusunda risk oluşturuyor.
  • Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku ilk bakışta 174 milyar dolar görülse de stok niteliğinde olan fiili anlamdaki (mevduat ve ticari krediler hariç) borç toplam 46 + 25 = 71 milyar dolar. 2019’daki 20 milyar dolarlık cari açık ilave edildiğinde bu rakamın aslı 91 milyar dolar. Bu rakamlar artan maliyetlere karşın borç çevriminde sorun olmayacağını gösteriyor.

Küresel ekonomi

  • Küresel ekonomideki toparlanma eğilimi 2019’da yerini dengelenmeye bırakıyor.
  • Aşırı genişlemeci politika önlemlerinin etkisiyle gözlenen “düşük faiz-bol likidite” dönemi gerçek anlamda sona eriyor.
  • Kademeli normalleşme adımları gözlenecek.
  • Küresel piyasalarda yıl boyunca ABD verim eğirişi, Fed’in beklenen faiz artırımlarının zamanlaması, ABD Başkanı’nın faiz artırımlarına yönelik olası tepkileri, ECB’nin faiz artırımına gidip gitmeyeceği, ECB başkanlığına kimin atanacağı gibi başlıkların izlenmesi gerekecek.
  • 2017 ve 2018’deki güçlü büyümeden sonra 2019’da bir miktar yavaşlama görülebilir. Ancak bu yavaşlama “yavaş büyüme” anlamına gelmiyor. Büyüme performansı bu yıl da yakalanacak.
  • 2019’da ticaret savaşı ve gelişmiş ülke merkez bankalarının normalleşme kapsamında atacakları adımlar gündemde olacak.
  • Gelişmiş ülkelerin bulunduğu ekonomik döngü evresi 2019 yılında enflasyon tarafında yukarı yönlü hareketlerin bir miktar daha öne çıkmasını artırıyor.
  • “Düşük faiz-bol likidite” döneminden olumlu etkilenen gelişmekte olan ülke ekonomileri açısından genel ekonomi ve piyasa koşulları daha karmaşık olabilir.
  • Normalleşme süreci küresel ekonomik ve finansal dengeleri gözetici şekilde kademeli olarak gerçekleşecek.
  • Jeopolitik gelişmeler küresel ekonomiyi zorlayabilir.
REKLAM ALANI