Dolar 32,4221
Euro 34,4442
Altın 2.488,21
BİST 9.679,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Çar 21°C
Per 19°C
Cum 16°C
Cts 18°C

DÖNEMSEL DİYETLER YETMEZ NEDEN YEDİĞİNİZİ BİLMELİSİNİZ!

DÖNEMSEL DİYETLER YETMEZ  NEDEN YEDİĞİNİZİ BİLMELİSİNİZ!
14 Haziran 2013 09:03 | Son Güncellenme: 14 Haziran 2013 09:05
A+
A-

Beril

 

 Yaz geliyor, herkes türlü türlü diyetlere başvuruyor. Bir an önce kilo verebilmek için çok ağır egzersiz ve diyetler yapıyor. Ancak araştırmalar dönemsel diyetlerle kilo veren 10 kişiden 9’unun en az eskisi kadar kilo aldığını gösteriyor. Çözümün farklı diyetlerde, teknolojilerde arandığını söyleyen Liv Hospital Uzmanı, Klinik Psikolog Beril Yardımcı “Bütün bunlar destekleyici olabilir ama sonuçta insanın dönüp kendine bakması önemli. Kilo sorununun çoğu kez duygusal sıkıntılar, ilişki sorunları ve sınır koyma zorlukları ile el ele gidiyor. Kişinin değişime sadece kilo üzerinden odaklanması yeterli olmuyor, kendine ancak bir bütün olarak yaklaştığında kalıcı dönüşüm sağlanır. Bunun için yeme davranışını tetikleyen ihtiyaçların anlaşılması önemli. Kişi yemekle ve bedeniyle ilişkisini daha derin bir düzeyde anladığında bu dönüşüm mümkün olabiliyor” diyor.

Odaklan, Emek Ver ve Çalış!

Beslenmek bir davranıştır ve yeme alışkanlıklarının arkasında düşünceler, duygular ve ilişkilerle ilgili etkenler vardır. Psikolojik destek sürecinde, kişinin bu etkenlerin farkına varması ve yemenin ardındaki ihtiyaca hizmet edecek şekilde seçimler yapması desteklenir. Örneğin günde yaklaşık 50-60 defa yiyecek seçeriz, ancak bunu otomatik bir şekilde, geçmişten getirdiğimiz alışkanlıklarımız doğrultusunda yaparız. Farkındalık geliştirmek ve yeni alışkanlıklar edinmek gelişen kaslar gibidir. Odaklanmak, emek vermek, üzerinde çalışmak gerekir.

Yardım Arayışı Gecikebilir

Obezite sorununun medikal sonuçları oldukça detaylı olarak incelenmiştir ancak psikolojik sonuçları hakkındaki tablo daha muğlaktır. Neden-sonuç ilişkisinden ziyade kilo sorunu bir risk faktörü olarak ele alınır. Düşen hayat kalitesi, depresif duygulanım, olumsuz beden algısı, sosyal geri çekilme gözlemlenen sıkıntılar arasındadır. Fazla kilo ve obezite durumuyla tetiklenen psikolojik sıkıntıların zemininde sosyolojik etkenler yatar. Toplumsal olarak bakıldığında, kilo sorunu diğer sıkıntılar gibi saklanamaz, bazı önyargıları tetikleyebilir. Üzerinde konuşulamayan veya zor konuşulan bir konu haline gelebilir. Bu durum sosyal desteği azaltıp kişinin yardım arayışını geciktirebilir. Bu yüzden birçok rahatsızlıkta olduğu gibi, bu konuda da bilinçlendirme çalışmaları çok değerli.

Crah, Diyetisyen ve Psikolog El Ele…

Konu obezite tedavisi olduğunda, bugün etkinliği gösterilmiş yöntemler ne ise onlar tedavi sisteminde harmanlanmalı. Cerrahi müdahale geçiren kişi ile görüşmelerde psikolojik boyutu ele almak, tedavinin uzun vadede daha etkin seyretmesini destekliyor. Arkada yatan duygusal konular üzerinde çalışmak, yeme bozuklukları varsa onların tedavi edilmesi süreç için önemli. Liv Hospital’da bu bakış açısıyla cerrah, diyetisyen ve klinik psikolog olarak ekip anlayışıyla çalışıyoruz. 

 

REKLAM ALANI