Dolar 32,5084
Euro 34,8143
Altın 2.487,04
BİST 9.551,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cum 14°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 18°C

Doktor Kıyamet’ten “Altın” yorumu

Doktor Kıyamet’ten “Altın” yorumu
16 Şubat 2013 10:59
A+
A-

 

 

altın1Ünlü yatırımcı Marc Faber, altının ons fiyatının bin 650 dolarlardan, bin 550 dolar seviyelerine gerilemesini ve buradan tekrara artışa geçmesini beklediğini söyledi.

 Doktor Kıyamet lakaplı ünlü yatırımcı Marc Faber, altının ons fiyatının bin 650 dolarlardan, bin 550 dolar seviyelerine gerilemesini ve buradan tekrara artışa geçmesini beklediğini söyledi.

Skyturk360’ta yayınlanan “Ekonomi Masası” programına telefonla katılan Marc Faber, kur savaşları, altın fiyatları ve dünya ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Faber, Moskova’daki G-20 Zirvesi’nin ana gündem maddesi haline gelen kur savaşlarının, ABD’nin yıllardır uyguladığı politikaların devamı olduğunu savundu. Ülkelerin tamamen istedikleri gibi hareket ettiğini, Japonya’nı ise kendini çok açık bir şekilde ifade ettiğini dile getiren Faber, “Japon yetkililer Yen’in değerini düşürmek istediklerini ve aynı zamanda bunu ekonomiyi canlandırmak için yapmak istediklerini söylediler” dedi.
Euro ülkeleri de para basabilir, ozaman kur savaşları kızışır
Bunun her zaman ABD’nin de politikasıdı olduğuna dikkati çeken Faber, “ABD her zaman para bastı ve doların değerini düşürdü. Aslında bunu yaparak daha rekabetçi bir ortam yaratamadılar. Fakat bu birçok ülkenin daha önceden politikasını oluşturdu. Şimdi bu yöntemin Avrupa’da da uygulanabileceğini düşünüyorum. Bazı Avrupa ülkeleri euronun değerini düşürmek için bunu yapabilir. İşte o zaman kur savaşları kızışır.
Çin ekonomisi daha fazla yavaşlama gösterebilir
Faber, küresel ekonominin Euro Bölgesi, ABD, japonya ve gelişmekte olan piyasalar olarak ayrıştırıldığında, aslında Euro Bölgesi’nde bir resesyon olduğunun söylenebileceğini kaydetti. Bu bölgede gençlerde işsizlik oranının çok yüksek olduğunu, Yunanistan’da ve İspanya’da bu oranının yüzde 50’nin üzerine çıktığına dikkati çeken Faber, “ABD’de ise tahvil piyasaları yükseldi. Ancak reel ekonomilerin iyi yönde olduğunu söyleyemeyiz. Enflasyon yükselebilir ve bu da stagnasyona (ekonomik büyümedeki hızın kesilmesi, GSMH düşüş göstermesi) yol açabilir. Japonya’da tekrar bir resesyon görüyoruz ama burada sorulması gereken esas soru ‘Çin ne olacak?’ sorusu. Çünkü Çin ekonomisi çok büyük ölçüde yavaşlama gösterdi ama bir canlandırma paketi oluşturdular. Bu durum da ocak ayında bir patlama gösterdi. Çin, ekonomisini bir şekilde ilerletecektir ama eninde sonunda aslında algılandığından daha fazla bir yavaşlama gösterebilir. Bu da kaynaklar üzerinde bazı sorunlar yaşatır, emtia üzerinde negatif etki yaratır. O yüzden de ben aslında küresel ekonomi hakkında çok da olumlu düşünmüyorum” dedi.
Türkiye ekonomisinde gidişat gayet iyi
Türkiye piyasalarında ise düzeltme yaşandığını, ancak ekonomide gidişatın gayet iyi olduğunu söyleyen Faber, bundan yaklaşık bir ay önce küresel piyasalar için yüzde 20’lik düzeltme beklediğini söylediğini dile getirdi.
Altın bin 550 dolara inip tekrar yükselecek
Altın fiyatlarındaki son dönemde aşırı düşüşü de değerlendiren Marc Faber, “Altının onsu eylül 2011’de bin 691 dolar olmuştu ve ben o zaman da tam bir düzeltme süreci içinde olduğunu söylemiştim. Aralık 2011’de yüzde 22 oranında artış gösterdi. O zamandan beri çok sert bir şekilde bin 550 ile bin 700 dolar arasında. Şu anda bir kere daha aşağı yönlü bir itiş olabilir. Altın için bin 550 dolara doğru gidiş ve daha sonradan bu yönün tekrar artışa geçmesini bekliyorum” diye konuştu.
Kredi kuruluşları ülkelere ve şirketlere kısa dönemli bakıyor
Kredi derecelendirme kuruluşlarından da bahseden Faber, 1980’li yıllarda Tayland’da çalışırken, hiçbir zaman kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarını çok fazla göz önünde bulundurmadığını ve o dönemde çok da ciddiye almadığını söyledi. Faber, şöyle devam etti:
“Çünkü tamamen ülkelere ve şirketlere kısa dönemli bakıyorlar ve bir şirketin geleceğine çok fazla dikkat etmiyorlar. Kredi derecelendirme kuruluşlarının tam olarak yapması gereken şey, bir ekonominin orta vadedeki finansal koşullara bakmak ve bir öngörüde bulunmak.”
ABD AAA notunu hak etmiyor
Faber, şu anda ABD’nin AAA kredi notunu hak etmediğini düşündüğünü de dile getirirken, “Örneğin şu anda ABD’nin büyük bir bütçe açığı var ve daha fazla fonlanmamış varlıklar var. Ülkenin kredi notu, birçok soruna rağmen hala AAA. ABD hükümeti belki de CCC notunu hak ediyor. Şu anda bakılması gereken başka açılar var. Sağlık sektörü ve başka sosyal haklar gibi” dedi.
REKLAM ALANI