Dolar 32,5909
Euro 34,8629
Altın 2.504,91
BİST 9.682,45
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 22°C

“Büyümenin yolu tüketici davranışlarını doğru okumaktan geçiyor”

“Büyümenin yolu tüketici davranışlarını doğru okumaktan geçiyor”
30 Mart 2013 13:52
A+
A-

tolga_ulutas_2

Türkiye’de üst düzey yöneticilerin ise yüzde 77’si tüketici davranış değişikliğini bir fırsat olarak görürken, sadece yüzde 23’ü değişen tüketici davranışlarından avantajlı olarak faydalanabiliyor.

Accenture Türkiye, global felsefesi olan ‘daima yüksek performanslı hizmet’ vermenin yanı sıra, Türkiye’deki rolünü Türkiye’nin ve şirketlerinin dünya ligindeki iddiasını gerçekleştirmelerini sağlamak olarak tanımlıyor.

Bu doğrultuda, Türkiye’de ilk defa Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde paylaşılan ‘Küresel Büyümeye Enerji Katmak için Değişen Tüketiciyi Anlamak’ raporu kapsamında sunum yapan Accenture Türkiye Genel Müdürü Tolga Ulutaş, dünya çapında tüketici davranışları değişiminde ciddi büyüme fırsatları yattığının, Türk şirketlerinin bundan yararlanmanın yollarını bulabildiği takdirde ortalamanın üzerinde büyüme gerçekleştirebileceğinin altını çizdi.

Değişen tüketici davranışlarının bir sonucu olarak yalnızca işletmelerin değil global ekonominin de yükselişe geçeceğinin, tüketici davranış değişikliklerinin yaşandığı sektörlerde 2012-2016 yılları arasında 2.4 trilyon dolarlık bir büyümenin tahmin edildiğini söyleyen Ulutaş, “Tüketici davranışlarını takip eden sektörler, gelişmekte olan ekonomilerden 3.5, gelişmiş ekonomilerden ise 10 kat daha hızlı büyüme gösteriyor. Yaptığımız ek bir araştırmaya istinaden, hareketlenecek tüketici harcamasının global gayri safi milli hâsılayı 2016 yılında yüzde 2.3 oranında artırabileceğini öngörüyoruz. Bu gelir tahminleri göz önünde bulundurulduğunda, tüketici davranışını anlamak ve yeni tüketici trendlerini takip etmek, günümüzde yerel ya da küresel düzeyde büyüme hedefleyen herkesin işinin parçası haline geliyor. Bunun sonucunun ise, gelişmiş ve gelişmekte olan pazarların işine yarayacak bir büyüme artışı olacağı görülüyor” dedi.

Accenture tarafından Brezilya, Çin, Almanya, Hindistan, Endonezya, Japonya, Güney Afrika, Birleşik Krallık, Amerika ve Türkiye olmak üzere 10 ülkeden, 600 üst düzey iş adamı ve  10 bin tüketicinin katıldığı araştırmaya göre, değişen tüketici davranışlarının bir sonucu olarak yalnızca işletmelerin büyümediğini, global ekonominin de bundan yarar sağladığını belirten Accenture Türkiye Genel Müdürü Tolga Ulutaş, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Yatırımcılar, işletmelerden bugün daha güçlü büyüme bekliyor. Bugün zor gibi görünse de, araştırmaya katılan 600 yöneticinin yüzde 80’inden fazlası gelecek 2-3 yıl içinde işletmelerinin karlılıklarının artacağını düşünüyor. Türk yöneticilerde ise bu oran yüzde 67 düzeyinde. Bu da gösteriyor ki; geçmişteki başarılarına rağmen, Türk işletmelerin gelecekte büyüme sağlayabilecekleri konusunda güvenleri global ortalamanın altında kalıyor.”

Ulutaş, büyümek için, yükselen bir ekonomi dalgası beklemek yerine, tüketici davranışlarının yarattığı fırsatlara odaklanmak gerektiğini söyleyerek; “Bugün, düşünülmesi gereken iki kritik ek faktör var: Tüketimin ‘Nasıl’ı ve ‘Neden’i. Her iki faktör de son yıllarda hızlı bir değişimden geçti; öyle hızlı ki yöneticiler trendlerin farkında oldukları halde bu trende nasıl yanıt vereceklerini sorguluyorlardı. Araştırma sonuçlarına göre dünya genelinde tüketici davranışlarını fırsat olarak tanımlayanların oranı yüzde 83, Türkiye’de yüzde 77 olurken, şirketlerinin bu değişimden yeterince faydalanamadığını belirtenlerin oranı dünyada ve Türkiye’de sırasıyla; yüzde 30 ve yüzde 40 olarak gerçekleşti. Bu oranlardan hareketle Türkiye’nin tüketici davranışları ile ilgili tutum ve düşüncelerinden dünya ile paralellik gösterdiğini söyleyebiliriz” açıklamasında bulundu.

Türkiye’de tüketicilerin satın alma davranışlarında internetin rolünün de hızla arttığının altını çizen Ulutaş, “Türkiye’de tüketicilerin yüzde 73’ü alışveriş yapmadan önce internette ürün ve şirket odaklı arama gerçekleştirirken, sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor yani interneti rehber olarak kullanıyor. Yöneticiler cephesinden bakıldığında ise, yöneticilerin yüzde 40’ı büyüme fırsatını en üst düzeye çıkarabilmek için gerekli pazarlama, reklam ve medya çalışmalarını gerçekleştiremiyor” dedi.

“Tüketici tanımlaması değişti, artık üretim süreci ve iletişim ağına dahil bir tüketici var…”

Türkiye’de tüketici davranışları konusunda yeterince araştırma gerçekleştirilemediğini, teknolojik gelişmelere paralel olarak hızlı bir değişim süreci içerisine giren tüketici davranışları konusunda elde edilen verilerin çok yetersiz kaldığını ifade eden Ulutaş, tüketici davranışlarındaki değişikliklerin şirketlerin merceğinde olduğunu belirtti. Ulutaş, konuya ilişkin şunları söyledi: “Gerçekleştirdiğimiz araştırma ile tüketici davranışlarındaki değişiklikten önce tüketici tanımlamasındaki farklılığı gördük. Artık, üretim sürecine ve iletişim ağına dahil bir tüketici tanımlamasından bahsediyoruz. Sürekli çevrim içi durumunda olan, herhangi bir kanaldan her an alışveriş yapmaya hazır, internet üzerinden şirketler ve birbirleriyle etkileşim halinde olan, şirketlerle kurduğu iletişimin bir sonucu olarak da üretime dahil olan bir tüketici profilinden bahsediyoruz ve bu tüketiciler, sosyal sorumluluk barındıran üretim ve tüketime ağırlık veriyor. Şirketler, değişen tüketici davranışlarını nasıl fırsata çevireceklerini öğrendikleri sürece, hangi alanda faaliyet gösterirlerse göstersinler, genel olarak ekonominin büyümesine katkıda bulunabilirler. Kısacası verimli bir döngü yaratabilirler….”

REKLAM ALANI