Dolar 32,3640
Euro 34,9533
Altın 2.325,55
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

“Büyüme yüzde 3.5 ile yüzde 4 arasında olacak”

“Büyüme yüzde 3.5 ile yüzde 4 arasında olacak”
24 Aralık 2015 12:27
A+
A-

konut_kredisinde_oranlar_1_e_yaklasti13782036980_h1069392

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Büyümeyi 2015 ve 2016 için Ekim’deki OVP tahminlerinin üzerinde bekliyoruz” dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, büyümenin bu yıl ve gelecek yıl için Ekim’de açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) tahminlerinin üzerinde gerçekleşmesini beklediklerini, Rusya ile son dönemde yaşanan sorunların şu ana kadar ekonomi üzerinde ciddi etkisinin bulunmadığını söyledi.

Reuters’ın sorularını yanıtlayan Şimşek, ekonomi yönetimi olarak şu anda gelecek üç yılın hedef ve tahminlerinin yer alacağı Orta Vadeli Program (OVP) üzerinde çalıştıklarını kaydederek, “2016 bütçesine de baz teşkil edecek OVP’yi bu yılın son günlerinde ya da yılın ilk günlerinde açıklayacağız” dedi.

Bu yıl büyümenin daha önce revize edilen yüzde 3’ün üzerinde olacağını vurgulayan Şimşek, “Büyüme yüzde 3.5 ile yüzde 4 arasında olacak. Üçüncü çeyrekteki pozitif sürpriz bunu gösteriyor” dedi.

Şimşek, Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerin bu yıl ortalama yüzde 1.8 büyüyeceklerini, geçen yıl da yüzde 2.8 büyüdüklerine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Türkiye’nin 3.5-4 büyümesi, bu ülkelere göre iki kat büyümeye işaret ediyor. Özellikle bu dönemde seçimlerden kaynaklı ciddi siyasi istikrarsızlık, Ortadoğu’daki ve çevre ülkelerdeki sıkıntılar, emtia fiyatlarındaki çöküşten dolayı talebin daralmasına rağmen bu büyüme bence oldukça iyi bir gerçekleşme.”

Şimşek, 2016 için büyümenin bir miktar ivme kazanmasını öngördüklerini, siyasi belirsizliğin azaldığını, Avrupa ekonomilerinde bir toparlanmanın bulunduğunu, jeopolitik gerginlik ve sorunların devam etse de daha da derinleşmesi ihtimalinin zayıf olduğunu belirterek, “Reform gündemi, ücretlerdeki ciddi reel artışlar, iç yatırım ve tüketim talebini harekete geçirir” dedi.

Büyümede aşağı yönlü risk olarak küresel para politikasındaki normalleşmeyle birlikte fonlama maliyetinin yükselmesinin bir faktör olabileceğini kaydeden Şimşek, “Gelecek sene için büyümeyi daha önceki OVP’de açıkladığımız yüzde 4’ün bir miktar üzerinde bekliyoruz” dedi.

Hükümet tarafından Ekim ayında açıklanan OVP’de bu yıl için yüzde 4 olan büyüme tahmini yüzde 3’e, 2016 için yüzde 5 olan tahmin ise yüzde 4’e çekilmişti.

Şimşek, “Büyümede, 2015 tüm olumsuzluklara rağmen iyi bir performans var ve muhtemelen momentum devam eder” dedi.

ENFLASYON EN ÖNEMLİ SORUNLARDAN BİRİ

Şimşek, önümüzdeki dönemde makro açıdan en önemli sorunlardan birinin enflasyon olduğunu belirterek, “Bugüne kadar enflasyonu tek hanede tuttuk ama düşük tek haneye, yani yüzde 5 ve altına indiremedik. Fiyat istikrarının pekişebilmesi için gerçek anlamda fiyat istikrarının sağlanması ve devam ettirilebilmesi ancak enflasyonun düşük tek haneye indirilmesiyle söz konusu olabilir. Bu bizim için çok önemli bir hedef ve büyük bir önceliktir” dedi.

Bunu yapısal reformlar ve verimlilik artışıyla sağlanabileceğine inandığını kaydeden Şimşek, şöyle devam etti:
“Kısa vadede tabii ki enflasyonist baskılar güçlü seyretmeye devam ediyor. Özellikle TL’deki değer kaybının gecikmeli etkisi söz konusu. Kısmen de gıda fiyatları için söylüyorum, piyasalardaki katılıkların etkisi söz konusu. Global emtia fiyatlarının düşüyor olması, önümüzdeki dönemde bir miktar desteleyici olacak… Makro ihtiyati çerçevede değişikliğe gitmeyeceğiz.”

Orta-uzun vadede perspektifin çok net olduğunu, mutlaka enflasyonun düşük tek haneye indirilmesi gerektiğini kaydeden Şimşek, “Onu indirebilmek için verimliliği artırıp, bunu yapısal reformlarla sağlamamız lazım. Maliye politikasını sıkı tutarak para politikasının elini güçlendirmemiz lazım, bu konuda tereddüt yok” dedi.
Şimşek, kısa vadede bir miktar devam eden enflasyonist baskının söz konusu olduğunu, global emtia fiyatlarındaki düşüşün de desteğiyle enflasyonun tekrar aşağı yönlü bir trende gireceğini vurguladı. Şimşek, TBMM’ye sunacakları 2016 bütçesiyle mali disiplinin korunacağı sinyalini vereceklerini de kaydetti.

TCMB FAİZ KARARI

TCMB’nin bu hafta kısa vadeli faiz oranlarında değişiklik yapmama kararına dair Şimşek, “Merkez Bankamızın açıklaması çok net. Daha önce bir yol haritası açıklanmış, bu yol haritasının gereği olan birçok adım atılmış, bandın daraltılmasına ilişkin süreci de bir sonraki adım olarak ifade ettiler. Bunu da piyasadaki oynaklığa bağladı” dedi ve şöyle devam etti:
“Benim genel anlamda Merkez Bankası kararlarına ilişkin yorum yapmadığımı biliyorsunuz. Merkez Bankamızın önümüzdeki döneme ilişkin 18 Ağustos’ta açıkladığı bir yol haritası var. Yol haritası çerçevesinde tabii ki politikasını şekillendireceğine inanıyoruz. Bu aşamada bunu başka bir tarafa çekmenin bir mantığı olduğu kanısında değilim.”

RUSYA İLE İLİŞKİLER

OVP çalışmaları kapsamında Rusya ile son dönemde yaşanan problemin ekonomi üzerindeki etkilerini de ele aldıklarını kaydeden Şimşek, “Şu ana kadar ekonomi üzerinde çok ciddi bir etki yok” dedi.

Suriye sınırında Türk hava sahasını ihlal eden bir Rus jetinin düşürülmesinin ardından Türkiye ile Rusya ilişkileri gerilmiş ve Rusya bazı aptırımlar uygulayacağını açıklamıştı.

Şimşek, zaten Rusya’daki ekonomik sıkıntılardan dolayı, emtia fiyatlarının çökmesi ve ekonomik daralma nedeniyle Rusya ile ticari ilişkilerde bir düşüş trendi var, bu trend devam etti” dedi.

Şimşek, yeni yılda Rusya’nın uygulayacağı yaptırımlara bakılacağını, şirketlerin mevcut işlerine devam ettiğini ve şu ana kadar kendilerine aykırı birşey gelmediğini belirterek, turizmde birtakım tedbirler almakta olduklarını ve üzerinde çalıştıklarını kaydetti.

“Biz (Rusya ile yaşananlardan dolayı) genel anlamda dış ticaret üzerinde çok kalıcı, önemli bir etki öngörmüyoruz. Olsa bile sınırlı olur” diyen Şimşek, şöyle devam etti:
“Rusya ya da başka ülke şu veya bu şekilde ihtiyaçlarını karşılayacak. Birdenbire bu ülkelerin bu ihtiyaçları telafi etme imkanı olmayacak. Her halükarda biz bu ürünlerimize alternatif pazarlar bulabileceğiz. Pazar arayışı zaten var. Bu konuda çalışmalar yapıldı. Rusya ve bölgedeki gelişmelere rağmen cari açıktaki daralmanın gelecek sene de devam edeceğini düşünüyoruz. Etkisinin sınırlı kalacağını düşünüyoruz.”

Ekim ayındaki OVP’ye göre gelecek yıl için cari açıkta iyileşme söz konusu olabileceğini kaydeden Şimşek, “Biz bu sene cari açık/GSYH’nın yüzde 4.5 civarında gerçekleşeceğini öngörüyoruz, gelecek sene bu aşağı yönlü trendin devam ederek yüzde 4 civarında gerçekleşmesini bekliyoruz” diye konuştu.

Şimşek, gelecek sene de makro ihtiyati çerçevenin korunacağını belirterek, “Gelecek sene iç talebin yüksek olması riskini yüksek görüyoruz. O nedenle bu politika çerçevesi devam edecek, gerekirse güçlendirilecek” dedi.

Şimşek, BASEL III’ün ertelenmesinin de şu anda gündemde olmadığını söyledi.

BANKACILIK SEKTÖRÜ

Şimşek, iki kamu bankasının katılım bankası kurması ile ilgili sürecin devam ettiğini belirterek, bu konuda önemli bir aksama olmadığını söyledi. Vakıfbank’ın, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kontrolündeki hisselerinin Hazine’ye devri ile ilgili hazırlanan tasarının zaman yetmediği için hayata geçirilemediğini belirterek, Vakıflardan sorumlu başbakan yardımcısı ile bu konuyu önümüzdeki dönemde ele alacaklarını kaydetti.

Şimşek, Rusya ile yaşanan sorun kapsamında şu ana kadar Rusya’daki Türk bankalarıyla ilgili olağanüstü bir durum olmadığını, Türk bankalarını ve başka bankları içeren denetimler olduğunu ama Türkiye’ye özgü bir durum bulunmadığını kaydetti.

Şimşek, “Bize ulaşan onların oradaki faaliyetlerini ciddi şekilde etkileyecek herhangi bir durdum söz konusu değil, zaten olmayacağını da ümit ediyoruz” dedi.
Türkiye, Endonezya ve İslam Kalkınma Bankası’nın üçlü olarak geliştirmeyi planladığı ve “tüm katılım bankalarının Merkez Bankası” olarak tanımlanan Megabank’ın kurulması konusunda Şimşek, çalışmaların sürdüğünü kaydederek, “Endonezya da orada olması şartıyla 300 milyon dolar koyacağı şartını ifade etti. Dolayısıyla Türkiye merkezin burada olmasını onlar da orada olmasını istiyor. Bizim de oturup yeniden durumu değerlendirmemiz lazım” dedi.

REKLAM ALANI