Babacan: Siyasi istikbal için memleketi maceraya sürüklüyorlar
“Şahsi siyasi istikbal için ya da partilerin siyasi istikbali için memleketi maceraya sürükleme çabaları olabilir” diyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, siyaset hareketliyken ekonomiye ilişkin tehlikelerin de ortaya çıkabileceğini söyledi.
BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan siyasi gündemin hareketli olduğu dönemlerde ekonomiyi de yakından ilgilendiren tehlikelerin ortaya çıkabileceğini vurgulayarak “Türkiye’yi o ana yoldan, o salim yoldan sağa sola saptırmaya çabalayanlar olabilir. Şahsi siyasi istikbal için ya da partilerin siyasi istikbal için memleketi maceraya sürükleme çabaları olabilir. Bunların hepsinin farkında olmalıyız” diye konuştu.
YAĞMURA RAZIYIZ
Babacan önceki akşam Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından bu yıl 6. kez düzenlenen ‘Ekonomi Basını Başarı Ödülleri’ törenine katıldı. Etkinlikte konuşan Babacan, geçen ödül töreninin Gezi olaylarına rastladığını hatırlatarak “O zaman siyasi hava biraz daha farklıydı. Daha karamsar, daha olumsuz bir rüzgar esiyordu. O yüzden biz bugünkü gibi yağmurlu havalara razıyız” dedi.
SORUMLULUĞUN BÜYÜK
“Ekonomi gazetecileri olarak yıllardır bu mesleğin içinde olan kişiler olarak, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan artık rahatlıkla ayırt edebilecek bir tecrübeye sahipsiniz” diye konuşan Babacan, “Bugünün ekonomi gazetecilerinin çoğu 1994 ekonomik krizini, daha büyük bir çoğunluğunun da 2001 krizini bizzat yaşadı. Sorumluluğunuz çok büyük. Doğru politikalara destek, ama macera arayışına, ülkemizi riske sokacak yaklaşımlara ihtiyatlı, tedbirli durmak, ona göre yaklaşımda bulunmak önemli” dedi.
‘Büyüyelim de borç artsın’ diyemeyiz
Türkiye’nin ekonomik stratejisinin uzun soluklu ve ayakları yere basan yapısına işaret eden Babacan, büyümenin yanında mali disiplin ve enflasyon uyarılarını da dikkate aldıklarını söyledi. Babacan şunları ifade etti: “Devletin görevi zaten öngörülebilirliği sağlamak, istikrarı sağlamak ve mümkün olduğunca lüzumsuz heyecanlardan ülkeyi uzakta tutmak. Önümüzdeki dönem için mali disiplin, merkez bankası’nın bağımsız bir şekilde enflasyonla mücadeleye devam etmesi, yapısal reformlarımızın kararlılıkla devam etmesi… Bunlar çok temel konular. Büyümeyle beraber enflasyonu da düşürmek, büyümeyle beraber cari açığı düşürmek, büyümeyle beraber bütçe açığını, borç stokunu düşük tutabilmek… ‘Büyüyelim de varsın borç artsın, büyüyelim de varsın cari açık artsın’ anlayışı, bu, günü kurtarma politikasıdır.”
EKONOMİ AJANDASI