Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 20°C
Pts 22°C
Sal 24°C
Çar 22°C

Babacan:” Girişimciliğin Bir Diğer Yarısı Dosdoğru Olmaktır”

Babacan:” Girişimciliğin Bir Diğer Yarısı Dosdoğru Olmaktır”
08 Aralık 2013 09:35
A+
A-

MUSIADBABACAN_anafoto

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, iletişim kaynaklarının geliştiğini, bunun yanı sıra insanlarla yakın temas halinde olmanın önemli olduğunu belirterek, “Girişimciliğin bir diğer yarısı da dosdoğru olmaktır. İş hayatında başarılı olmanın ve itibarı oluşturmanın en önemli kuralı dosdoğru olmaktır. Verdiğiniz sözü tutmanız, tutamayacağınız sözü asla vermemeniz çok önemlidir. Bunlar da uzun vadede iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarından biridir” diye konuştu.

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Gençlik Kurulu tarafından 2008 yılında başlatılıp geleneksel hale getirilen, bu yıl 50 farklı ülkeden 1.500 işadamının katılımı ile Haliç Kongre Merkezinde “İş Dünyasında Rızk ve Risk İkilemi” teması ile gerçekleştirilen Uluslararası Genç İşadamları Kongresi’nin ikinci gününde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan katılımcılara hitap etti.

Fikirlerin, bilginin, ürünlerin, insanların kolayca dünyada yer değiştirebildiği dönemde iş yapma şekillerinin değiştiğini ifade eden Babacan, şunları söyledi:

“Biz ekonomi kelimesini daha geleneksel ifadesiyle iktisat olarak ele aldığımızda, iktisatın aynı zamanda aşırı gitmeme, davranmama, makul hareket etme gibi anlamları da kapsadığını görüyoruz. İktisat kavramı ekonomik faaliyetlerini yürütürken akılcı davranmasını ve makulü hedeflemesini bizlere söylüyor. Aşırılığın her türlüsü beraberinde ciddi problemleri getiriyor. Ekonomik istikrar açısından ölçülü olmayı esas alan kanaat kavramına önem vermemiz gerekiyor. İktisadi ve ticari hayatta kanaatkar olmak aşırı kar arzusu yerine daha iyiye ulaşmak, iyiyi üretmek ve toplumun ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verebilmek için çaba içerisinde olmak demektir.”

Babacan, gereğinden fazla tüketim eğiliminin ekonomik sistemin tüm dengelerini bozduğunu anlatarak, “Aşırı tüketim ve israfın sonucunda doğal kaynakların ve çevrenin tahribatını hep beraber gözlemliyoruz” diye konuştu.

Türk kültüründe kanaat kavramıyla iç içe geçen bir başka kavramın da rızık olduğunu aktaran Babacan, insanların en hayırlısının insanlara en fazla faydası olan olduğunu, bu perspektif ile bakıldığında girişim ve ticaret risk demek olduğunu, ancak bu riskten korkularak yerinde oturmanın da doğru bir davranış olmadığını söyledi.

“Ekonomide Özel Sektörün Önemine İnanıyoruz”

“Ekonomide özel sektörün önemine inanıyoruz. Devletin üretimden fiilen ekonomik aktör olmaktan çıkıp, özel sektörün önüne geniş bir alan açabilmek bizim uyguladığımız politikalardan biridir.

Eğer bir kaynağı özel sektör kullanırsa bu çok daha verimli bir şekilde olmaktadır. Pekçok firma kendi içinde girişimcilik ruhunu koruyamıyorsa yerini daha genç, dinamik firmalara bırakabiliyor. İster başlangıç ister 100 yıllık firma olsun girişimcilik ruhunu korumak ve yenilik peşinde koşmak ekonomik sonuçlar açısından son derece önemlidir.”

Özellikle Ar-Ge, inovasyon, yenilikçilik çalışmalarının asla sonunun bulunmadığını ifade eden Babacan, ticaretin belki en az yarısının cesaret olduğunu, cesaretli girişimcinin dersini iyi çalışması gerektiğini ve birçok iştişarede bulunması gerektiğini söyledi.

“Girişimciliğin Bir Diğer Yarısı Dosdoğru Olmaktır”

Babacan, iletişim kaynaklarının geliştiğini, bunun yanı sıra insanlarla yakın temas halinde olmanın önemli olduğunu belirterek, “Girişimciliğin bir diğer yarısı da dosdoğru olmaktır. İş hayatında başarılı olmanın ve itibarı oluşturmanın en önemli kuralı dosdoğru olmaktır. Verdiğiniz sözü tutmanız, tutamayacağınız sözü asla vermemeniz çok önemlidir. Bunlar da uzun vadede iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarından biridir” diye konuştu.

Gençlerin, erken yaşlarda iş dünyası ile tanışması gerektiğini, belli bir yaşı geçtikten sonra adapte olmanın zor olabileceğini vurgulayan Babacan, “Mümkün olabilen en erken yaşlarda mutlaka bir şekilde çalışmanın, alın terinin, emeğin tadını alın. Özellikle genç yaşlarda, bir aylık çalışmanız bir yılda okulda öğreneceklerinizden önemli olabilir. Gençlerimiz liseyi, üniversiteyi bitiriyor, master, doktora, askerlik yapıyor. O yaşlar çoğu zamanda geç olabiliyor. 14 yaşını dolduran resmen çalışmaya başlayabilir” şeklinde konuştu.

“Dünya Ekonomisi Zor Dönemlerden Geçiyor”

Başbakan Yardımcısı Babacan, dünya ekonomisinin 5-6 yıldır zor dönemlerden geçtiğini ifade ederek, “Bu yıl itibariyle ilk defa gelişmekte olan ülkelerin toplam ekonomik büyüklüğü gelişmiş ülkelerin toplam ekonomik büyüklüğünü geçti. Önümüzdeki dönemde bu trend devam edecek” diye konuştu.

Gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızının gelecek 10 yılda geçmiş 10 yıla göre biraz daha düşük olacağını anlatan Babacan, “Artık Çin’de 9-10’luk büyüme görmeyeceksiniz. Gelişmekte olan ülkelerin düşük rakamları dahi gelişmiş ülkelerin büyümesinden fazla olacak. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra çok ağır maliyetinin ülkelere getirdiği borç yükü ne ise gelişmiş ülkelerin borç yükü o seviyelere çıkmış durumdadır” şeklinde konuştu.

“İhracatın yüzde 61’ini KOBİ’ler yapıyor”

Türkiye’de istihdam artışının KOBİ ve yeni girişimler eliyle oluştuğuna dikkati çeken Babacan, “Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşuna bakın 10 sene önceye göre daha az adam çalıştırıyor. Bizim şu anda ihracatımızın yüzde 61’ini KOBİ’ler yapıyor” diye konuştu.

Babacan, merkez bankalarının karşılıksız bastığı paranın belli bir program dahilinde belli bir seviyede tutulmaması halinde pekçok ülkenin para biriminde oynaklıklar başlayabileceğini söyledi.

OECD ülkeleri içinde halkların hükümetlere olan güveninin en düşük seviyeye geldiğini belirten Babacan, güven ortamı olduğunda ülkelerin büyümeye devam ettiğini kaydetti.

Babacan, gelişmiş ülkelerde gelecek dönemde küçük küçük büyümenin görülmeye başlanacağını anlatarak, şunları kaydetti:

“Gelişmekte olan ülkeler eskiye göre daha düşük rakam da olsa büyümeye devam edecek. Önümüzdeki dönemde büyümenin kalitesi önemli olacak. Büyümenin sürdürülebilirliği çok önemli. Bir ülkenin büyümesine bakarken, kamu borcu, merkez bankasının bilançosu, hane halkı borcu ve şirketlerin borcu nereye gidiyor diye bakılması gerekiyor. Türkiye’de uyguladığımız politikalara baktığımızda büyümeyle enflasyon ve kamu borcunu düşürdük. Son krizde dahi herhangi bir bankada herhangi bir sorun olmadı.”

“4 doların altında yaşayanları sıfırlamak istiyoruz”

Türkiye’de bir doların, iki doların altında yaşayan vatandaşın kalmadığını aktaran Babacan, “4 doların altında yaşayan nüfusumuz yüzde 2,3’tür, bu 2002’de yüzde 30’du. Bu yeterli değil, bir kaç yıl içinde yüzde 2,3 de sıfırlamak istiyoruz” dedi.

Babacan, 4. yargı reformunu tamamladıklarını ama hala 5. ve 6’ncısının gerektiğini dile getirerek, demokratikleşme konusunda çok adım attıklarını, ileri demokrasi için yapılacak çok şeyin bulunduğunu söyledi.

Babacan konuşmasını tamamladıktan sonra MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ve Genç MÜSİAD Başkanı Faruk Akbal ile Kongre Merkezi’ndeki fuar alanını dolaşarak stantları ziyaret etti.

REKLAM ALANI