Avrupa Birliği Şimdi Türkiye ile Ciddi Bir Dayanışma Göstermelidir
Türkiye-Avrupa eğitim ve bilimsel araştırmalar vakfı Prof. Dr. Faruk Şen yorumu:
Türkiye dördüncü cunta tehlikesini atlattı. Avrupa Birliği’ne aday ve görüşmelere başlayan bir ülke olarak böyle bir tehlikeyi hiç kimse beklemiyordu. Avrupa Birliği maalesef askeri darbe girişiminden sonra Türkiye’ye yönelik diktelerine devam ediyor ve ilişkileri kesmekten söz ediyor. Bu konuda AB’nin cuntadan kurtulan İspanya, Portekiz ve Yunanistan’a gösterdiği dayanışmayı şimdi Türkiye’ye de göstermelidir. AB, bu üç ülkenin cuntadan kurtulup demokrasiye geçiş yapmasından sonra bu ülkeleri hemen AB’ye dahil etmiştir. Türkiye İspanya, Portekiz ve Yunanistan’a göre her ne kadar iç cunta geçirse bile demokrasisi onlara göre çok daha az kesintiye uğramıştır.
AB Türkiye’nin üyeliği konusunda ne yapmalı?
Bu seferki askeri darbe girişimi 21. yy’ da artık olmaması gereken bir hareketti. Şimdi AB, Türkiye’ye idam cezası, terör yasaları konusunda baskı yapacağına, bir an evvel görüşmeleri hızlandırıp Türkiye’nin böyle bir tehlikeyle tekrar karşı karşıya kalmaması için hemen AB’ye tam üye olmasını sağlamalıdır. 78 milyonluk Türkiye’yi kendi sistemi dışında bırakmamalıdır. Türk halkı AB üyeliğini diğer zamanlara göre çok daha fazla hak etmektedir. İlk girişim olarak Kosova, Ukrayna ve Gürcistan’a vizeyi kaldırmaya karar veren AB’nin bunu Türkiye’ye de uygulaması şarttır. Schengen Vizesi’nin kaldırılıp görüşmelerde birçok maddenin açılması ve AB’ye Türkiye’nin çok kısa zaman içinde üye olmasını sağlaması lazımdır.
Askeri darbe girişiminin arka planıyla ilgili genel bir kanı var mı?
Türkiye’deki genel kanı bu darbenin arkasında ABD’nin olabileceğine yöneliktir. Bu konuda kesin bir delil kimsenin elinde yok fakat buna rağmen dış dünyanın Türkiye’ye ikircikli yaklaşımı Türk insanını üzüyor. Bir an evvel somut adımlar atılıp AB’nin Türkiye’ye yönelik çok olumlu ve iyimser politikalara yönelmesini beklemek Türk insanın ve Türkiye Hükümeti’nin de hakkıdır.