Dolar 32,5987
Euro 34,7452
Altın 2.497,10
BİST 9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 22°C

Altında yastık altı geleneği sona erdi

Altında yastık altı geleneği sona erdi
20 Kasım 2013 08:44
A+
A-

BesteNazSüllü

 2008 krizinden sonra iki tane ‘Quantitative Easing’ programını sonlandıran Federal Reserve’in başı, şu anda sürdürdüğü son tahvil alım programıyla biraz dertte gibi görünüyor. Güvercinlerin programa olan desteğine karşılık, günden güne sertleşen Şahinlerin açıklamaları sebebiyle QE3’ün bitmesi biraz zaman alacağa benziyor.

FED Başkanlarından Güvercinler kanadı her ne kadar balon oluşmadığını düşünseler de, oluşan sistemi birden durdurmak yerine yavaşça söndürmeyi tercih edebileceği gibi, 10 yıllık tahvil faizlerinin 3 seviyelerine ulaşmasından korkan FED, bir yandan da faizleri yönetmeye çalışıyor. Düşük faizli dolar ile bilançolarını yöneten ABD bankaları şu anda bir nevi tahvil trade’i yaparak bilançolarında önemli bir gelir kalemi elde ediyorlar. Kriz öncesi olduğu noktadan her ne kadar uzakta da olsa, bu sene toparlanmaya yönelik daha olumlu sinyaller veren ABD ekonomisinde, son dönemde özellikle hisse piyasalarında yaşanan olumlu gelişmeler ve düşen 10 yıllık tahvil faiz oranları, olumlu sinyaller vermekte.

Quantitative Easing sayesinde oluşan ucuz Dolar, hisse piyasaları ve altın gibi değerli emtialara yatırım olarak dönüşünce, 2013 yılı başına kadar altında ralli yapmıştık. Ancak ABD ekonomisi her gün daha olumlu sinyaller verirken, 2014 yılında FED’in ucuz Dolar musluğunu keseceği, yani tahvil alım programından çıkış takvimine yaklaşıldığı düşüncesinin altın fiyatları üzerinde yarattığı sert baskı şu günlerde iyice hissedilmeye başlanırken, fiyatlardaki geri çekilmelerin beklentiler arttıkça daha da hissedileceğini düşünmekteyiz.

Ayşe Teyze henüz altın alma

Altın fiyatlarında yaşanan gelişmeler küçük yatırımcının gözünü korkutmakla birlikte, güvenini de bir hayli sarmış durumda. Yıllardır yatırımcısına toplamda kâr elde ettiren altın, 2000 yılından bu yana ilk kez yıl sonunu zararla kapayarak, yılın başından bu yana elinde altın tutan yatırımcısına zarar olarak yansıyor. Hal böyle olunca, yıllardır altına yatırım yapan küçük yatırımcılar veya FED QE ile alakası olmayan bir ev hanımı, bunları takip edemezken, eskiden 100 liradan aldığı gram altını, şimdi ise 85 lira gibi bir seviyeden alıyor. İşte burada ev hanımı küresel yatırımcıyla ortak bir noktada buluşuyor ve ‘Altına olan güven azalıyor’.

Eskiden beri alışılagelen ‘Yastık altı’ diye tabir ettiğimiz fiziki altınlar da, yavaş yavaş yastık altından çıkmaya başlayarak, talep azalması ile karşı karşıya kalıyor. Enflasyon yüksek olunca, faizlerden de yeterli geliri alamayan küçük yatırımcı ne yapacağını şaşırmış durumda.

Bu karışıklıkta altın fiyatları düşerken, Türkiye’de TL de değer kaybettiğinden, altının gramında bir süre daha 70’li seviyelerin görülemeyeceğini düşünebiliriz. Bu nedenle, gram altında 70’li seviyeler fiziksel altın alma potansiyeline sahip.

‘Altın onsunda 1500 Dolar hayali…’

En küçük yatırımcıdan global çaptaki yatırımcıya kadar herkesin güvenini sarsmışken, altına olan güvenin yerine gelmesi, zaman alacağa benziyor. Bu nedenle altın fiyatları için beklentilerimizde de iyimser olamıyoruz. Önümüzdeki günlere yönelik beklentilerimiz, orta ve uzun vadede altın ons fiyatlarının 1.150-1.200 Dolar arasına kadar gerileyebileceği yönünde. 1.000 Dolar maliyeti olduğu konuşulan altın fiyatlarında, 1.300 Dolar gibi yüksek seviyelerden alan yatırımcı için bir cazibe oluşturmazken, fiyatlarda oluşabilecek gerilemeler altında alışları biraz daha uygun kılabilir.

Altının, teknik anlamda yaşanan yükselişlerine rağmen kazanımlarını kayba çevirdiğini ve yükselişlerini koruyamadığını görüyoruz. Bunun yanı sıra piyasalarda tahvil alımlarına ilişkin beklenti mart ayı üzerine yoğunlaşmış durumda. Bu nedenle 2014 yılının ilk çeyreğinde yoğunlaşan bu beklentiler de altın fiyatlarındaki yükselişlerin önünü kesmekte. Yalnız aralık ve ocak ayında yapılacak olan FOMC toplantılarında olası yumuşak söylemler, belki altında bir kısım yukarı yönlü tepki getirebilecek olsa da bu tepkilerin sığ kalabileceğini düşünmekteyiz. Özetle, ABD ekonomisinin toparlanma ivmesine bağlı kalarak, altındaki değer kayıpları da sürecek.

Beste Naz Süllü / Analist, İntegral Menkul Değerler

REKLAM ALANI