25 Milyar Dolar Gelir Bekleniyor

Turizm, Türk Ekonomisinin Lokomotifi Olma Yolunda

Orta Asya’nın önde gelen otelcilik yatırım konferansı CATHIC (Türkiye ve Komşu Bölgeler Otel Yatırımları Konferansı) öncesinde yapılan bilgilendirme toplantısı, sektörün önemli aktörlerinin katılımıyla gerçekleşti. BDO Hospitality Consulting Yönetici Ortağı Mehmet ÖNKAL’ın moderatörlüğünü yaptığı yuvarlak masa toplantısına; Demsa Group Turizm Yatırımları Koordinatörü Serra Arıkök,  Istanbul Convention & Visitors Bureau Genel Müdürü Elif Balcı Fisunoğlu ve Servotel Corporation Yönetim Kurulu Başkanı Ömer İsvan katıldı. Toplantıda Türkiye’nin turizm dinamikleri, turizm sektörü ve yatırımlar hakkında bilgiler paylaşıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan  BDO Hospitality Consulting Yönetici Ortağı Mehmet ÖNKAL’a göre bu yıl turizmde patlama yaşanacak ve beklenen 25 milyar dolarlık gelirle turizm sektörü ekonomik büyümede anahtar bir role sahip olacak. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği TURSAB’ın tahminlerine göre ise Türkiye, bu yıl beklenen en yüksek sayıya ulaşıp 33 milyon turist ağırlayacak.

Turizm’in parlayan yıldızı Türkiye’de yaşanan olumlu gelişmelerin nedenleri ile sahip olunan potansiyelleri daha da verimli kullanmak için neler yapılması gerektiğine dair fikirlerin de masaya yatırıldığı toplantıda konuşan Demsa Group Turizm Yatırımları Koordinatörü Serra Arıkök, turizm sektörünün dinamikleri ve sektörde yaşanan zorluklar hakkında şunları aktardı: “Otel yatırımı yapılabilecek alanlarda, otel müşterileri dışındaki turistlerin de ilgisini çekecek sanat, eğlence ve alışveriş imkanları da, otellerle aynı oranda artmalıdır. Bölgesel olarak hazırlanan masterplanlarda, bölgenin özelliği doğrultusunda her kategoriden otel olması, yatırımcının doğru yatırıma yönlendirilmesini sağlayacaktır. Tarihi binalarla ilgili yönetmeliklerin gözden geçirilmesi, bürokrasinin azaltılması, otel ihtiyacı olan belli bölgelerde teşviklerin artırılması da yararlı olacaktır.”

Danışma kurulu turizm sektörü için de gerekli

Otel arzının kontrollü şekilde geliştirilmesi gerektiğini de söyleyen Arıkök, bu arzın herhangi bir bölgede yeterli düzeye gelmesi halinde kontrol altına alınmasıyla, yanlış yatırımların önleneceğinin altını da çizdi. Arıkök sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu konuda devlet, turizmde de danışma kurulu kurarak danışmalıdır. Okullarda yabancı dil eğitiminin artırılması, sektöre insan kaynağı sağlanması ve taksi şoförleri gibi ziyaretçilerin sık karşılaştığı çalışanlara, basit yabancı dil eğitimi verilerek sektörün kalifiye insan ihtiyacına destek verilmelidir. Türkiye tarihsel ve doğal güzellikler açısından dünyanın en şanslı ülkelerinden olmasına rağmen henüz turistik anlamda Paris, Londra ve New York gibi defalarca ziyaret edilen, sanatsal aktivitelerin takip edildiği, eğlence ve iş dünyasının önemli merkezlerinden biri olma yoluna yeni girmektedir.”

İstanbul’un tarihi alanlarını daha önce ziyaret etmiş olan turistlerin de tekrar şehre çekilebileceğini belirten Arıkök bunun için; müzik ve diğer sanat festivalleri, çağdaş ve klasik müzeler, dünya ölçüsünde sergiler ile eğlence imkanlarının daha da yoğunluk kazanması gerektiğini vurguladı.

Ekonomideki istikrar, turist sayısını artırıyor

Arıkök, Ortadoğu ve Kafkas ülkeleriyle kurulan sağlam ilişkilerin, ekonomisi gitgide yükselen bu ülkelerden gelen turist ve işadamı sayısını artırmakta olduğunu söyledi. Bu gelişmenin, daha önce büyük ölçüde Avrupa’ya bağlı olan Türkiye’deki turistik akviteyi zenginleştirmekte olduğunu söyleyen Serra Arıkök, “Türkiye ekonomisindeki istikrar, diğer ülkelerle iş imkanlarımızı ve turizmde de ziyaretçi sayısını artırmaktadır. Kongre ve konferans sayısı da artıyor. Yatırımcılar turizm sektöründe yükselen değerin farkında olarak Türkiye’deki yatırımlarını geliştirmekteler. Bu anlamda sayısal olarak bizden çok önde olan Paris, Londra, Barcelona ve New York gibi şehirlerdeki arza yetişene kadar, bu alanda yatırım cazip olmaya devam edecektir” dedi

Servotel Corporation Yönetim Kurulu Başkanı Ömer İSVAN ise toplantıdaki konuşmasında, Türk turizm sektöründe otel geliştirme konusundaki zorluklara değindi. Karmaşık imar ve inşaat ruhsatı gibi işlemlerin ciddi bir sabır ve azim gerektirdiğini söyleyen İsvan, bu zorlu süreçlerin yaratıcılık ve liderlik unsurlarını engellediğine dikkat çekti. İstanbul gibi sıcak bölgelerdeki arazi maliyetlerinin de otelciliğin gelişimini zorladığını söyleyen İsvan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başta Çin olmak üzere, dünyanın turizm sektöründeki en iyi 10 ülkesinden farklı olarak, Antalya sahili dışında Türkiye’nin doğal turistik bölgeleri hala büyük ölçüde keşfedilmemiş durumda. Keşfedilmemiş olan bu bölgeler aslında turizmin büyümesi için gerekli çok önemli bir potansiyeli barındırmaktadır. Dünya genelindeki büyüme, öngörüldüğü üzere yılda yüzde 3,9 oranında olursa bu 12.000 odalık bir tam doluluğa ve 18.000-20.000 aralığında bir ortalama doluluğa işaret eder.

Diğer taraftan işçilik maliyetleri, genç işçi kapasitesi ve inşaat yetkisi de, turizm yatırımcılarının ilgisini etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Gelen turist sayısının 45 milyona ulaşması durumunda Türkiye’de % 6-7  oranında yıllık büyüme devam edebilir”.

Sıralamada 30 basamak yükselen İstanbul 2020 Olimpiyat Oyunları’nın en güçlü adaylarından

Istanbul Convention & Visitors Bureau Genel Müdürü Elif Balcı Fisunoğlu ise, İstanbul’un uluslararası bir destinasyon olarak, bir çok kurum ve yayın tarafından dünyanın önde gelen ilk 10 ülkesi arasında gösterildiğini söyledi. Fisunoğlu, İstanbul’un son 10 yılda uluslararası büyük çaplı etkinliklere ve kongrelere evsahipliği yapan bir şehir olmaya başladığının altını çizerek şu bilgileri verdi:

 “ICCA (International Congress & Conventions Association)’nın değerlendirmesine göre İstanbul, kongre şehirleri sıralamasında 40. iken, 2000 yılında 30 basamak birden yükselerek 10. sıraya yükseldi. İstanbul 500’den fazla katılımlı kongreler için dünyada 1 numara olarak gösteriliyor. Hemen hemen her büyük etkinliğin kısa listesinde olan İstanbul için bu sonuç çok doğal. İstanbul’un 2020 Olimpiyat Oyunları için çok güçlü bir aday ve şehrin bu önemli etkinlik için gerekli deneyim ve cazibeye sahip olduğunu düşünüyoruz.”

İstanbul’a gelen yıllık yabancı turist sayısı 9.3 milyonu buldu

İstanbul’un ekonomik, akademik, kültürel ve sosyal hayatın her yerinde devam eden gelişmeler ve yatırımlarla büyüdüğünü de aktaran Fisunoğlu, modern kent yaşamının tarih ile harmanlaşmış coşku veren görüntüsü ve modern altyapısının, İstanbul’u uluslararası kongre ve toplantılar için eşsiz kıldığını söyledi. Fisunoğlu konuşmasında şu bilgileri verdi:

“İstanbul amaca odaklı tasarlanmış olağanüstü kongre ve sergi merkezlerine sahip bir şehir. Yaklaşık 80 bin konuk odası ve 94 adet beş yıldızlı ve lüks otelleri ile çok çeşitli seçenekler sunuyor. Kentin üstün performans sergilediği bir diğer faktör ise dünyanın her yerinden kolay erişilebilir bir destinasyon olması. İstanbul 7/24 yaşayan bir şehir. Kent, çeşitli kültürlerin ve geleneklerin eklektik ve benzersiz bir bileşimidir. Sonuç olarak, İstanbul sarayları, camileri, kiliseleri ve tarihi anıtları ile bir açık hava müzesi olarak tanımlanabilir.

İstanbul’a uluslararası ziyaretçi sayısı 2003’den bu yana her yıl artmaktadır. Son zamanlarda şehir hem gezginler ve profesyoneller, hem de turistler için dünyadaki en iyi şehirlerden biri haline gelmiştir. İstanbul’da 2003 yılında 3 milyon olan yabancı turist sayısı yılda, yüzde 20 artarak bu yıl 9,3 milyona ulaştı. Bu da İstanbul’u en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri haline getirmiştir. Bu artış; erişilebilirlik, kentin tarihi cazibesi, modern alt yapısı ve tesisleri, genç ve dinamik nüfusu, ekonomik durumu, siyasi istikrar gibi nedenlere dayanmaktadır. “